25 Şubat 2012 Cumartesi

doğum hikayem

Ben 2011 Mart annesiyim. Bebeğimle birlikte dünyaya yeniden gelmiş gibi hissettim kendimi. 26 Mart benim hayatımda milat oldu adeta.. Uykusuz geceler, kolik sancıları... bunlar nedir bilmiyorum hala... Sorunsuz ve huzurlu bir hamilelikti benim ki . Doyasıya gezdiğim hatta dans ettiğim bir hamilelik.Hatta doğumdan bir gece önce yine dışardaydık eşimle bir doğum günü kutlaması sebebiyle...
Aras süpriz bebek oldu bizim için. Zamanlaması planlı değildi.O böyle uygun gördü gelmeyi bizde ona hak verdik. İyi ki de gelmiş .
 Her gün her dakika merakla bekledim miniğimi. Onu izlerken ultrasonda heyecandan kalbim duracak sanırdım, merak ederdim onu, hayal ederdim,gözlerini, saçlarını, ses tonunu ve dua ederdim Tanrı'ya sağlıklı olsun diye. Allah'ım duymuş dualarımı.. Tıpkı hayal ettiğim gibi sağlıklı, huzurlu, açık tenli, sarı kıvırcık saçlı harika bir bebek verdi bana. Aras'a hamile kalmadan da yazıyordum doğacak bebeğime sonra da bir baktım ki miniğim duymuş sanki onu çağırdımızı aniden geliyorum deyiverdi bize. yazıları sıklaştırdım böylece. Her gün yazar oldum ona. Onu beklerken yaptıklarımızı, ailesinin onu ne kadar çok seveceğini derken kocaman bir defter doldurdum onu beklerken. Doğumda hastanede yine yanımdaydı defter. Aras'a hoşgeldin diyordu tüm sevdiklerimiz notlarında. Hala yazıyorum bebeğime ilk yemeğini,ilk sözcüklerini, ilk adımlarını attığı günü.





Doğum günü hastane odası dolup taşıyordu adeta. Hemşire çıkartıyordu yakınları yenileri geliyordu merakla. Aras'ım ailemizin ilk bebeği olacak, ilk torun.ilk gözağrısı. Normal yani bu heyecan herkeste. Ben çok heyecanlıydım. Sürekli ağlamak geliyordu içimden hem korkuyordum hemde heyecanlanıyordum. 9 aydır nefesimle nefes alan bebeğim artık yalnız nefes alacaktı bunu başarabilecek miydi? Bir yandan da artık ona sarılmak, gözlerine bakabilmek için çok sabırsızlanıyordum. Ve o an geldi hemşire artık ameliyathaneye gideceğimizi söylediğinde gözlerimden yaşlar boşalıyor anne diye haykırmak geliyordu içimden. Allah'tan doğum fotoğrafçım eşimdi ve yanımda olacaktı. Buz gibi ameliyathanede Aras'a kavuşmama dakikalar kalmıştı. Ve doktorum beni sakinleştirmekle başladığı konuşmasından hemen sonra Aras'ı gördüm. Deliye dönmüştüm yanıma verdiler kokladım onu.Ellerimi bağlamışlardı yan tarafta bebek doktorunun muayenesinin ardından Tan(eşim)'da Aras'ta gitti. İşte o zamandan sonra hayat durdu sanki tam karşıda ki saate diktim gözlerimi başımda bir doktor ve ben. aradan yarım saat geçmişti ben hala bebeğime dokunamamıştım. Dikişler bitip yukarı çıktığımda Aras'ım temizlenmiş giyinmiş beni bekliyordu. Çok açıkmıştı. İşte anne-oğulun muhteşem buluşması o an yaşandı. Aras artık kollarımda, elini tutuyordum ve anneliğin, kadın olmanın en şahane duygusuyla onu emziriyordum. Bebeğim daha çok minik olduğundan hemen yorulup uyusa da onu emzirmek paha piçilmez, hiç bir şeye değişilmez en özel an ve duygudur benim için.
Minik gözleriyle gülen sevimli bir bebekti yavrum doğduğun da  hala da öyle..
hemşire her 2 saatte bebeğimi emzirmemi söylüyor yardım için yanıma geliyordu fakat benim minik yaramazım çoğu zaman hep uyuyor ve onu uyandırmakta güçlük çekiyorduk. Burnunu sıkmak, altını açmak hatta kafasını ıslatmak v.s. gibi değişik yöntemler deniyorduk..
zamanla birbirimize alıştık.düzenimiz oturdu ve miniğim beni hiç üzmedi. hep sakin neşeli ve beyefendi bir bebek oldu.artık büyüdü bir ay sonra ilk yaşını kutlayacak olmanın heyecanı ve mutluluğu içinde bekliyoruz büyük günü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder