Geçtiğimiz günlerde durmadan yağan kar Ankara'yı etkisi altına aldı evet ama
hala da etkisini sürdürmekte.. Yağan kar erimeden yenisi düştü gökyüzünden. Ben
ve benim gibi evde olan bebek annelerine kabus oldu eminim bu kar savaşı
Ankara'nın.
miniğim ve ben eve hapsolduk. Tek eğlencemiz sıcak evimizden
dışarda yağan karı izlemek, trafiğin çileye dönen akışını ya da akamayışını
izlemek oldu bebeğimle. Kar taneleri gökten indikçe Aras ''aa'' diye haykırıyor
mutlu oluyordu. Bizde onu karla tanıştırmaya karar verdik ve öylede yaptık.
Miniğim kardan korktu başlangıçta. gökyüzünden yüzüne düşen soğuk tanecikler
ürküttü onu. Sonra eline verdiğimiz minik kartopunuda almak istemedi. Bu sene
Aras'cık kardan hiç birşey anlamadı yani. Sadece güzel hatırası ilk kar
fotoğrafları.
27 Şubat 2012 Pazartesi
4.mektup
Bir ara geleceksin diye baya heyecanlanmıştık açıkçası.
Çünkü regl olamamıştım ne yazık ki gelmiyormuşsun yanılmışız L . şuan babanla
tatildeyiz belki bu baş başa son tatilimiz böyle olmasını babanda bende
umuyoruz. Çünkü seni merak ediyoruz bi an önce kucağımıza almak istiyoruz.
Birlikte denize girmek istiyoruz. Baban babanenle konuşuyor şuan ve bebeğim
şuan sana süper bir haber veriyorum.
TAŞINIYORUZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZ J SÜPER BİR HABER DİMİ …
sen ilk evimizi göremeyeceksin belki ama sana resimlerini gösteririz. Senin
geleceğin ve rahatın için hepimiz büyük bir çabayla çalışıyoruz annecim.
Cinsiyetini bilmiyorum biraz hassas davranıp eğer kız olursan bunları
okuduğunda kırılmaman için söylüyorum ama nedense hepimizin için de erkek
olacağına dair bi düşünce var. Benim ananem yani senin büyük annen senin erkek
olacağını düşünüyor ananende öle ve az önce baban babannane konuşuyo demiştim
ya o da rüyasında benim bir erkek çocuğunun altını temizlediğimi görmüş J annenin kafayı
yediğini düşünme lütfen ama seni öyle merak ediyorum ki nasıl olcağını tüm bu
süreçlerin napıyım elimde olmadan yazıyorum işte sana bebeğim. Bu arada baban
bu yıl içinde hamile kalabileceğimi söyledi yani seneye seni kucağıma alacağım
galiba . oda artık büyük bir merakla seni bekliyor. Kumsaldaki bebekleri falan
seviyor. İçinde bir bebek özlemi olduğu belli oluyor artık. Açıkça dile
getirmiyor ama oda seni kucaklamak için sabırsızlanıyor bence J. Ve sana harika bir
haber daha sen diğer tüm bebeklerden farklı olarak çok da sanşlı olacaksın eğer
benim kadar fotoğrafa merakın olacaksa ki baban dan da dolayı olacağını
düşünüyorum senin bebekliğinden itibaren bir sürü fotoğrafın olacak. Biraz daha
büyüdüğünde sanırım bunları okuyacak kadar büyümen yeter . sana da bir fotoğraf
makinası alacağız ve neler çektiğini merakla bekleyip göreceğiz. Bebeğim sana
yazmaya dewam etmek istiyorum ama baban bana şakalar yapıp güldürüyor ve
konsantre olamıyorum. Ama buda güzel baban beni ben babanı çok seviyorummmmmm
ve biz seni daha çok seveceğiz seni sewen hatta çok seven annen.
10.07.2010
3.mektup
Canım bebeğim seni hala bekliyorum .gelmeyeceğini bile bile
beklemek … nasıl bir duygu bilemezsin biliyorum şuan içim de yoksun yakın bir
gelecek dahil yanımda olmayacaksın ama ben sen varmışsın gibi bir masal
dünyasındayım ki sormaJ
Benim gibi çevremdekileri de etkiliyorum sanırım ki herkes
seni bekler oldu bebeğim. İlk biberonla başladı bu furya. Teyzen sana Konya dan
bir biberon getirdi geçenlerde ananen ise sana
iç çamaşırı almış öle sevimliler ki bilemezsin … bilemezsin çünkü sen
onları kullanarak büyüsen bile bunları okuduğunda aradan çok zaman geçmiş ve
sen onları unutmuş olacaksın . J
teyzen dün bize senin için bir şey daha getirmiş Konya dan bebeğim sen mışıl
mışıl uyurken güzel gözlerin kapalı rüyalardayken senin üzerinde olacak sarı
pijamaların.
Sen ne kadar şanslı ne kadar sevgi dolu bir bebek olacaksın
herkes seni ne kadar sevecek bu sevgiyi şimdi sana olan sevgilerinden de
ölçebilirisin hepimiz seni bekliyoruz annecim hepimiz seni özlüyoruz ve hepimiz
seni seviyorum annem.
Sen benim ilk bebeğim sen ailemizin ilk bebeği ilk torunu en
büyük abla- abi olacaksın kardeşlerine ve kuzenlerine. Sen ilk olacaksın
bitanem. İlk olmak daima zordur kuzum ben de babanda bu zorluklarla büyüdük ama sana söz veriyorum sen benim
kadar zorlanmayacaksın sen o kadar asil o kadar fedakar ve o kadar ölçülü
olacaksın ki her şey iyi ve güzel olacak senin hayatında.
Kardeşlerine ve kuzenlerine iyi bir örnek olacak bizim
yetişmediğimiz yerde sen destek olacaksın onlara . minik bebeğim büyüdüğünde sen benim
en büyük yardımcım olacaksın sana
akıl danışacağım seninle dertleşeceğim seninle yaşamak istiyorum bebeğim artık
bu güzel hayatı .
Ama senin yanımda olman için zamanın ve paranın ötesinde
başka engeller de çıktı kuzum annen hasta. Senin için vücudumu hazırlamam
kendime çok iyi bakmam gerek sen benim bebeğim bitanem yaşam amacımsın
hayatımın anlamısın kendime iyi bakmalıyım ki sende iyi olmalısın seni seviyorum bebeğim .
Yarın 23 nisan bebeğim senin günün . senin için Atamızın
armağanı sana. kutlu olsun bebeğim. Okuldaki gösterilerine geleceğiz babanla
seni alkışlayacağız ve sen sahneden gözlerine bakacaksın benim ben ağlayacağım
tahmin ediyorum ve gurur duyacağım seninle.
İyi ki varsın bebeğim iyi ki doğurmuşum seni diyeceğim ve izlerken seni
tutacağım babanın elini sıkıca öpeceğim onu da bu arada iyi var ki baban sende
varsın bebeğim siz benim ailem siz benim gözbebeklerimsiniz sizi seviyorum
22.04.2010
2. mektup
Bebeğim, bu sana ikinci mektubum. Sen gelene kadar elimden
geldiğince yazacağım sana. Gelmeni, yanımda olmanı, kokunu içime çekmeyi çok
istiyorum. Daima senin hayalini kuruyorum fakat sana güzel bir hayat
sunabilmek, seni en iyi şekilde yetiştirmek için baban ve ben daha çok
çalışmalıyız annem. Bu yüzden seni beklemeye devam ediyoruz ve şimdiden senin
için çalışıyoruz. Sen daima iyi ol hiçbir şeyin eksik kalmasın diye tüm
çabamız.
Doğduğun andan itibaren taa ki evliliğine kadar hiç bir
şeyin eksikliğini hissetme sen. Her şeyin hep en iyisi senin olsun istiyorum
annem. Bebek kıyafetlerine bakıyorum zaman zaman unisex bi kaç bişi aldım bile
senin için. Bazen babana da gösteriyorum bakıp senin hayalini kuruyoruz
babanla.
Odan, kıyafetlerin, oyuncakların, çalışma masan birlikte
ödevlerini yaptığımız, ilk anneler günümüz boynuma sarıldığın,okulda ilk günün
heyecanlıyız hepimiz elimi bırakmak gelmiyor içinden gitmeyelim istiyorsun ama
okulu da merak ediyorsun bir yandan. Sonra ilk aşkın kalbini çarptıran ilk heyecan
gelip anlatıyorsun annene. Anne ben aşık oldum diyorsun ve ben ağlıyorum annem
minik bebeğim büyüdü diyorum. Bütün bunları
düşünerek geçiyor günlerim. Seni büyük bir özlemle bekliyorum bebeğim. Gel
artık annem gel yaaaa…
08.04.2010
1. mektup
Bebeğim sen henüz yoksun. Daha gelmene ne kadar zaman var
bilemiyorum ama seni heyecanla bekliyorum yanımda olacağın günü, seni ilk
kucağıma alacağım anı, o mis kokunu içime doyasıya çekeceğim zamanı büyük bir
heyecan ve hasretle bekliyorum. Baban ve ben seni her şeyden daha çok seveceğiz
ve düşüneceğiz. Sen bizim ailemizin üçüncü ferdi, sen bizim göz bebeğimiz, nazar boncuğumuz olacaksın. Bana anne
diyeceğin gün geldiğinde ki buna daha ne kadar zaman var bilemesem de
heyecandan ölebilirim. O minik ayaklarının üzerinde duruşun, ilk adımların,
ağzından dökülecek ilk sözcükler …. Daha bütün bunları yaşamak için çok zamana
ihtiyacım var annecim.
Fakat seni düşünmeden duramıyorum. Ellerini, gözlerini,
boyunu, kilonu hatta cinsiyetini merak ediyorum. Senin hangimize daha çok
benzeyeceğini düşünüyorum. Baban kadar düşünceli, pozitif, hayata daima gülerek
bakmanı, benim kadar hassas ve duygusal olmanı isterdim. Yüreğin daima sevgi
dolu, yüzün hep ay parçası kadar parlak ve hayatın hep güzel olsun bebeğim .
Seni içimde ilk hissetmeye başladığım zaman hissedeceklerim,
bunu babanla nasıl paylaşacağım ve sonrasında yaşayacaklarımız. Bütün bunların
hayalini kurmak bile yaşamak gibi inan bana annecim. Sen daha yoksun bir parçan
bende ama bunu bilmek seni hissetmem için yeterli değil mi? Sen benim bebeğim
olacaksın benim parçam benim içimde yaşayacak benimle nefes alacaksın. Seni ben
doyuracağım, geceleri ağlayarak uyandığında yanında olacağım. Doğduğun an, seni
ben kucaklayacağım, hastalanacaksın belki Allah korusun başında sabahlayacağım,
sana yabancı olduğun bu dünyada her şeyi öğretecek her zaman ama her zaman
annecim yanında olacağım. Ömrüm yetiği sürece ömrümü sana ve babana adayacağım
bir tanem.
Sen dünyanın en şanslı, en güzel ve en sevgi dolu yetişmiş
bebeği büyüdüğünde ise en akıllı genç kızı/ delikanlısı olacaksın.
Kalp atışlarını işitmek, senin karnımda ki gelişimini
görebilmek için doktora gittiğim her gün de sana karşı merakım bir kat daha
büyüyecek eminim ve geçen her dakika sana kavuşabilmek için daha da
sabırsızlanacağım biliyorum. Annen aslında çok aceleci biri yavrum. Bunu
büyüdükçe sende anlayacaksın. Seni kucağıma almak, sıkıca sarılmak için
sabırsızlanıyorum bebeğim.
Sen, hamile kaldığım andan itibaren 9 ay sonra bizim
aramızda olacak, ailemize katılacaksın. İki kişi gittiğimiz hastaneden üç kişi
döndüğümüz andan itibaren evimizi şenlendireceksin belki ama bence sen
evlendiğimiz günden beri bizimlesin bir parçan babanda kalan parçan bende
bebeğim ve sen henüz var olmasan da bizim bir parçamız ailemizin üyesisin. Bu yüzden
sen yokken olan her şeyi sana yazacağım bebeğim sen her şeyi bilerek
büyüyeceksin. Hamile olduğumu öğrendiğim tarih, doktora gittiğimiz ilk gün,
cinsiyetini öğrendiğimiz zaman gibi nicelerini yazacağım sana .
Seni seviyorum bebeğim.
07.04.2010
Annen
Bebeğimi Beklerken..
Bebeğime kavuşmayı beklerken ona yazdıklarımı da paylaşmak istiyorum. Nasıl heyecanlı, ne kadar keyifli ve bir o kadar da endişeli günler yaşadım bir bilseniz. Aslında hepsi oğlum içindi ona özeldi hala da öyle...
birazdan paylaşacağım tüm mektuplarımı sevgimle fakat önce kısa bir bilgilendirmede yarar var sanki.
Doğum hikayemde de yazmıştım Aras sürpriz bebek oldu bize. Tatil yaptık o yaz eşimle ve tatil dönüşü taşınmaya karar verdik. Küçük ama sevimli evimizden daha büyük cadde üzerinde daha kalabalık ve gürültülü bir semte gidecektik.
Heyecanlı ve mutluyduk fakat bende ayrıca farklı duygularda vardı tabii :) koca evin temizliği,taşınması, yerleşmesi vb. bu kadar işin altından kalkmaya çalışacak acemi bir ev kadını :)
Sonunda bitti yerleştik derken bir baktık ki hamileyim. Aman Tanrım dedim anne oluyorum.. Şok olmuştuk, çok sevinmiştik hatta öğrendiğimiz günden bir gece önce artık bir bebek sahibi olsak mı konuşmaları yapıyorduk. meğer bir bebeğimiz olacakmış :)
ama evin telaşından ve bebeğimin varlığını bilmediğimden kendimi hiç sakınmadım iş yaparken. Bütün bunlar yormuş olacak bebeğimi. ilk zaman endişelendirmişti biraz bizi.
bir takım korkular zor günler hatta hastane odasında bir geceye patladı bu taşınma işi yani ...
kısa sürdü ama yordu yıprattı. içimde benden olan parçaya zarar gelmesini düşünmek ve buna sebep olmak korkunç bir vicdan azabıydı gerçekten..
her neyse hepsi bitti işte sonunda artık detay bilgilere de sahip olduğuna göre mektupları okuyabilir bir annenin heyecanına ortak olabilirsin.
Yalnız tek ricam maşallah deyiver oğluma.. :)
26 Şubat 2012 Pazar
Aras'ın İlk Diş Partisi
herkes biliyordur diş buğdayını yıllardır yapılır evlerimizde. İlk dişi çıkan bebeğin dişleri sağlıklı olsun, bereketli olsun diye kutlama yapılır. Gelenektir. Bende yaptım oğluma diş partisi. Aman ne stresli günlerdi o hazırlık çalışmaları. Kalabalık bir aileden geliyoruz bende eşimde. Eş dost akraba derken çoluk çocuk 40 kişi buldu evin içi. Fakat gurur duydum kendimle bebeğimle. Annemde gurur duydu eminim benimle. Güzel tatlı heyecanlar bunlar. Bir annenin bebeği için kutlama yapması. sırada doğum günü partimiz var. süprizlerle dolu diş partisinin üstünde olması gereken bir doğum günü partisi organizasyonu için yine yazacağım sizlere.
şimdi paylaşalım bakalım yaptıklarımı:)
önce davetli listesi çıkardım.sonra yetişkinleri ve çocukları düşünerek menü hazırladım. Süslemeler, pasta derken iş baya karmaşık bir hal aldı. Eminim sende şimdi aynı karmaşık duygunun içindesin. Endişelenme sende hakkıyla atlatacaksın bugünü.
menümüz şöyleydi;
1- diş kurabiyeler (tarifini vereceğim)
2-peynirli börek
3- peynirli poğaça
4-mercimek köfte
5-irmik tatlısı (süprizliydi onu da anlatacağım)
6- közlenmiş patlıcan ve biber salatası
7- nohut salatası
8- minik kürdan kanepeler
9- meyve sepeti (pasta yerine tercih ettim bebeğimde yiyebildi böylece)
10-patates salatası
11- şehriye salatası
12-elmalı pasta
13-kahveli çikolata soslu kek
14- diş buğdayımız
süslemeler ise;
daha önceden aldığım balonlar vardı evde. bildiğimiz klasik balonlar hepsini şişirdim tek tek. sonra üzerine bir cd kalemi yardımıyla diş resmi çizdim. gözlerini kırtasiyeden aldığım peluş oyuncaklarda da gördüğün gözlerle yaptım. (pritle kolaylıkla yapıştı. ) yine kalemle onlara gülen surat ve minik burunlar ekledim. bu balonları ip yaptımıyla birbirne bağladım. bir kısmını perdeye bir kısmını avizeye bağladım ve harika dişler yapmış oldum. bu arada bu fikir tamamen bana ait. tavsiye ederim müthiş oldular aşağıda resimlerine de görebileceksin eminim sende beğenirsin.
sonra diş şeklinde internetten sipariş ettiğim kurabiye kalıbını bir kağıda çizdim fotokopi yardımıyla büyüttüm. bu benim taslağım oldu. mavi renkli kartonların üstüne koyarak onları maket bıçağı yardımıyla kestim. keçeden aldığım harflerle her dişe bir harf gelecek şekilde ARASIN DİŞİ ÇIKTI YAZDIM. kenarlarına da minik stikcerlar yapıştırdım ve süsledim. Bu da banner oldu. her harfi minik çengelli iğnelerle perdeye tutturdum.
internette satıldığını gördüğüm diş posterleri vardı ancak alınmayacak kadar pahalıydı. (ben biraz şanslıyım kocam fotoğrafçı ama sende çok ucuza yapabilirsin ) bu tasarıma benzer bir tasarım hazırladık fotoshopta ve bunları 40*50 boyutlarında bastık. 2 adet yaptırdım. Arasın dişi çıktı yazıyordu yine bu posterde. bunlarda iyi reyting aldı evde.
çocuklar içinde;
minik bir fanusu düşünmüştüm. içinde lolipop, şekerleme dolu ikramlık ve oyalanmalık. hem uygun fiyata çıkacak hem onları mutlu edecekti ancak bunları yetiştiremedim.
gelen her çocuktan kendi boya kalemlerini getirmelerini istemiştim. boya kitabı hediye edecek ve böylece oyalanmalarını sağlacaktım fakat bunu da yapamadım :( bence sen denemelisin.
bahsettiğim süprizli irmik tatlısında avmlerde satılan şeker reyonlarında oldukçada ucuza diş şeklinde şekerlemelerden aldım. irmiğin süstü dişlerle kapmanmıştı fakat bizim haylazla fotoğrafını çekmeye fırsat bırakmadan yediler :) itiraf etmeliyim bu da misafirlerimden büyük ilgi gördü .
buğdayı haşlamıştık bir gece önceden. herkesin damak tadı ayrı ocağından servis sırasında yanına tuz, şeker, nar, ceviz gibi alternatifler sundum. herkes tercih ettiği şekilde yedi. bende buda güzel oldu .
gelelim aras'ımın yaptıklarına. bebeğim kalabalıkta büyüdüğünden alışkındı zaten insana. hiç zorluk yaşamadım. zaten herkes bi yarım saat ilgilense akşam olacaktı öylede oldu. tepsiye steteskop, fotoğraf makinası, ayna, kalem ve kitap koymuştuk. miniğim önce steteskopu seçti ardından kamerayı. doktor olacak diye heveslensemde oda babasının izinden gidecek sanırım. tıpkı babasının dedesinin izinden gittiği gibi. Aman mutlu olduğu işi yapsın zaten.
Tarifler:
Diş Kurabiyeler:
250 gr yumuşak margarin
1 yumurta
1 su bardağı pudra şekeri
1 su bardağı buyday nişastası
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
aldığı kadar un
renklendirmek için kakao ya da gıda boyası ( ben turuncu ve mavi kullandım. )
Yapılışı:
yoğurma kabında margarin ve pudra şekerini yoğur. sonra un ve boyalar hariç diğer malzemeleri ekle ve yoğurmaya devam. :) azar azar un ekleyerek kulak memesi kıvamına getir. hamuru renklendireceğin kadar parçaya ayır ben 4 e böldüm sade, kakaolu, turuncu ve mavi . her parçayı 1 çay kaşığının ucuyla boya ile renklendir, streç filmle sar ve buzdolabında yarım saat dinlendir.
çıkardığın hamurları 0.5 cm kalınlığında aç ve kalıpla şekil ver. istersen sende diğer renkleri kullanarak süs yapabilirsin. isim yazabilirsin . yağlı kağıt serdiğin tepsiye diz ve 15- 20 dk. 175 derecede pişir. Afiyet olsun...
şimdi paylaşalım bakalım yaptıklarımı:)
önce davetli listesi çıkardım.sonra yetişkinleri ve çocukları düşünerek menü hazırladım. Süslemeler, pasta derken iş baya karmaşık bir hal aldı. Eminim sende şimdi aynı karmaşık duygunun içindesin. Endişelenme sende hakkıyla atlatacaksın bugünü.
menümüz şöyleydi;
1- diş kurabiyeler (tarifini vereceğim)
2-peynirli börek
3- peynirli poğaça
4-mercimek köfte
5-irmik tatlısı (süprizliydi onu da anlatacağım)
6- közlenmiş patlıcan ve biber salatası
7- nohut salatası
8- minik kürdan kanepeler
9- meyve sepeti (pasta yerine tercih ettim bebeğimde yiyebildi böylece)
10-patates salatası
11- şehriye salatası
12-elmalı pasta
13-kahveli çikolata soslu kek
14- diş buğdayımız
süslemeler ise;
daha önceden aldığım balonlar vardı evde. bildiğimiz klasik balonlar hepsini şişirdim tek tek. sonra üzerine bir cd kalemi yardımıyla diş resmi çizdim. gözlerini kırtasiyeden aldığım peluş oyuncaklarda da gördüğün gözlerle yaptım. (pritle kolaylıkla yapıştı. ) yine kalemle onlara gülen surat ve minik burunlar ekledim. bu balonları ip yaptımıyla birbirne bağladım. bir kısmını perdeye bir kısmını avizeye bağladım ve harika dişler yapmış oldum. bu arada bu fikir tamamen bana ait. tavsiye ederim müthiş oldular aşağıda resimlerine de görebileceksin eminim sende beğenirsin.
sonra diş şeklinde internetten sipariş ettiğim kurabiye kalıbını bir kağıda çizdim fotokopi yardımıyla büyüttüm. bu benim taslağım oldu. mavi renkli kartonların üstüne koyarak onları maket bıçağı yardımıyla kestim. keçeden aldığım harflerle her dişe bir harf gelecek şekilde ARASIN DİŞİ ÇIKTI YAZDIM. kenarlarına da minik stikcerlar yapıştırdım ve süsledim. Bu da banner oldu. her harfi minik çengelli iğnelerle perdeye tutturdum.
internette satıldığını gördüğüm diş posterleri vardı ancak alınmayacak kadar pahalıydı. (ben biraz şanslıyım kocam fotoğrafçı ama sende çok ucuza yapabilirsin ) bu tasarıma benzer bir tasarım hazırladık fotoshopta ve bunları 40*50 boyutlarında bastık. 2 adet yaptırdım. Arasın dişi çıktı yazıyordu yine bu posterde. bunlarda iyi reyting aldı evde.
çocuklar içinde;
minik bir fanusu düşünmüştüm. içinde lolipop, şekerleme dolu ikramlık ve oyalanmalık. hem uygun fiyata çıkacak hem onları mutlu edecekti ancak bunları yetiştiremedim.
gelen her çocuktan kendi boya kalemlerini getirmelerini istemiştim. boya kitabı hediye edecek ve böylece oyalanmalarını sağlacaktım fakat bunu da yapamadım :( bence sen denemelisin.
bahsettiğim süprizli irmik tatlısında avmlerde satılan şeker reyonlarında oldukçada ucuza diş şeklinde şekerlemelerden aldım. irmiğin süstü dişlerle kapmanmıştı fakat bizim haylazla fotoğrafını çekmeye fırsat bırakmadan yediler :) itiraf etmeliyim bu da misafirlerimden büyük ilgi gördü .
buğdayı haşlamıştık bir gece önceden. herkesin damak tadı ayrı ocağından servis sırasında yanına tuz, şeker, nar, ceviz gibi alternatifler sundum. herkes tercih ettiği şekilde yedi. bende buda güzel oldu .
gelelim aras'ımın yaptıklarına. bebeğim kalabalıkta büyüdüğünden alışkındı zaten insana. hiç zorluk yaşamadım. zaten herkes bi yarım saat ilgilense akşam olacaktı öylede oldu. tepsiye steteskop, fotoğraf makinası, ayna, kalem ve kitap koymuştuk. miniğim önce steteskopu seçti ardından kamerayı. doktor olacak diye heveslensemde oda babasının izinden gidecek sanırım. tıpkı babasının dedesinin izinden gittiği gibi. Aman mutlu olduğu işi yapsın zaten.
Tarifler:
Diş Kurabiyeler:
250 gr yumuşak margarin
1 yumurta
1 su bardağı pudra şekeri
1 su bardağı buyday nişastası
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
aldığı kadar un
renklendirmek için kakao ya da gıda boyası ( ben turuncu ve mavi kullandım. )
Yapılışı:
yoğurma kabında margarin ve pudra şekerini yoğur. sonra un ve boyalar hariç diğer malzemeleri ekle ve yoğurmaya devam. :) azar azar un ekleyerek kulak memesi kıvamına getir. hamuru renklendireceğin kadar parçaya ayır ben 4 e böldüm sade, kakaolu, turuncu ve mavi . her parçayı 1 çay kaşığının ucuyla boya ile renklendir, streç filmle sar ve buzdolabında yarım saat dinlendir.
çıkardığın hamurları 0.5 cm kalınlığında aç ve kalıpla şekil ver. istersen sende diğer renkleri kullanarak süs yapabilirsin. isim yazabilirsin . yağlı kağıt serdiğin tepsiye diz ve 15- 20 dk. 175 derecede pişir. Afiyet olsun...
şöfor anne...
çocukluğumdan beri arabalara ilgi duyardım. Babam direksiyondayken kendimi onun yerinde hayal eder arabayı kullanıyor olsam neler yapardım diye düşünürdüm içimden. 18 yaşıma girdiğim gün başvurdum ehliyet için. üniversite yıllarında arkadaş grubunda tek ehliyet sahibi bendim. hafta sonları araba kiralıyorduk arkadaşlarımla. Güzel İzmir den Çeşme'ye, Alaçatı'ya, Spil Dağı'na, Efes'e, Kuşadası'na, Şirince'ye ... derken gezgin bir grup oluvermiştik. Bütün bir hafta paraları harcamaz, hafta sonu gezmeye ayırırdık tüm bütçeyi. Güzel bir öğrencilik hayatım oldu aslında. Tabi acemilik günleride bitti böylece. Ama ne maceralar hiç sormayın. Sonra evlendim, anne oldum derken kendimi geliştirmek için Direksiyon Öğreticisi olmak istedim. İlgimi, sevgimi, tecrübemi aktarmak için. Trafikte bayanlarında olduğunu, üstelik direksiyonda çok ta iyi olduklarını kanıtlamak,yaygınlaştırmak için. Şimdilerde özel ders veriyorum isteyen, cesareti az olan arkadaşlara. Tecrübelerimden, merakımdan ve birazda araştırarak hazırladığım bi takım notlarım vardı araç bilgisi,ekonımik araç kullanımı ve de güvenli sürüş teknikleriyle ilgili paylaşmak istedim. Yayılsın,dağılsın,büyüsün, artsın istedim işte notlar burda ...
ARAÇ BİLGİSİ VE
EKONOMİK ARAÇ KULLANIMI
AMAÇ:
Karayollarında kullanılan araçlar hakkında genel bilgiler
vermek, araç ve kullanılan parçaların ömrünün uzatılması, yakıt tasarrufu ve
ekonomik araç kullanımının nasıl olacağı hakkında sürücüleri bilgilendirmektir.
GİRİŞ:
Aracı doğru kullanarak yakıt ekonomisi sağlanabileceği gibi
çevreyi korumak ve sağlıklı bir toplum yaratmakta mümkündür. Direksiyon başında
yapılan bilinçsiz hareketler ve kusurlar,
araç motorunda meydana gelen mekanik arızalar, ayarsızlıklar hatta yol
ve iklim şartları yakıt ekonomisini etkileyen başlıca faktörlerdir.
ARAÇ BİLGİSİ:
ARAÇ: Karayollarında kullanılan motorlu, motorsuz taşıtlar
ile iş makineleri ve lastik tekerlekli traktörlerin genel adıdır.
ARAÇLARIN KULLANIM
ALANLARINA GÖRE SINIFLANDIRILMASI
↓ ↓
↓
↓
Binek Araçlar
Yolcu Taşıma Araçları Yük Taşıma Araçları ÖzelDonanımlıAraçları
Römork ve Karavanlar: Aracın taşıma kapasitesini
arttıran ve arkasına bağlanan bölüm.
4*4 Hareket Kabiliyetli Araçlar: Jeepler, pick-up lar
ARAÇLARDA AZAMİ GENİŞLİK, YÜKSEKLİK, UZUNLUK VE
AĞIRLIKLAR
Karayolları Trafik Yönergesi Madde: 128
→Azami Genişlik:………………………………………………………………….. 2.55m.
• Frigorofik taşıtların yalnız frigorifik yapılarında ……………………..
2.60m.
→ Azami Yükseklik:……………………………………………………….............4.00
m.
→Azami uzunluk:
•Otobüs dışındaki
motorlu araçlar……………………………………………12.00m.
•Römork…………………………………………………………………………………..12.00m.
• İki dingilli otobüs……………………………………………………………….…..13.50m.
•iki dingilden çok otobüs……………………………………………………….….15.00m.
•Yarı römorklu araç………………………………………………………………….16.50m.
•Körüklü
otobüs……………………………………………………………………….18.75m.
•Römorklu otobüs…………………………………………………………………….18.75m.
•Römorklu kamyon……………………………………………………………….….18.75m.
•iki römorku katar…………………………………………………………………....22.00m.
→Azami Ağırlıklar:
•Tahriksiz tek dingilde………………………………………………….……………10 ton
• Tahrikli tek
dingilde……………………………………………………..………..11.5ton
• İki dingilli motorlu araç ve römork………………………………….….…….18
ton
• Üç dingilli motorlu araç…………………………………………………………….25 ton
• Dört dingilli motorlu
araç…………………………………………………..……..32 ton
MOTOR:
Kimyasal enerjiyi ısı enerjisine,
ısı enerjisini de mekanik enerjiye çeviren makinelere motor denir.
MOTORUN SINIFLANDIRILMASI
↓ ↓ ↓ ↓ ↓
Yakıtın Yanma Yerine Göre
Zamanlarına Göre Yakıt
Çeşidine Göre Yapım Özelliklerine
Göre Soğutma Sistemine Göre
•İçten Yanmalı • İki Zamanlı •Benzinli •Sıra Tipi • Su Soğutmalı
•Dıştan Yanmalı • Dört Zamanlı •Dizel •V Tipi • Hava Soğutmalı
•LPG
Günümüzde kullanılan motorlarda yakıt, silindirler içinde
yakılarak çalışır yani bugün kullandığımız tüm araçların motorları içten yanmalı
motorlardır. Bu motorlarda yanma işlemi 4 zaman sırası ile olur. Bunlar ‘emme,
sıkıştırma, ateşleme, egzost.
Motorun sabit parçaları:
Silindir Bloğu, silindir kapağı, karter, subap kapağı,
radyatör, karbüratör, manifolt, yağ filtresi, endiksüyon bobini, buji.
Motorun hareketli parçaları:
Krank mili, piston, piston kolu, yağ pompası, yakıt pompası,
marş motoru, distribütör, marş motoru, su pompası, enjektör,kam mili, subaplar.
Motorun Çalışma Sistemi
Ateşleme Sistemi : Motorda yanma odasına sıkıştırılmış olan yakıt- hava karışımının yanmasını sağlar.
Yakıt Sistemi : Değişik yük ve hava koşullarında gerekli olan yakıt- hava
karışımını silindirlere gönderir.
Yağlama Sistemi: Birbiri üzerinde çalışan parçaların arasında ve üzerinde
dolaşarak hareket akışını kolaylaştıran, parçaların ısınmasını engelleyen ve
akışkan olmak sebebiyle parçaları temizleyen ömürlerini uzatan sistemdir.
Soğutma Sistemi: motorun çalışabileceği ısı ortamını sağlar. Silindirlerde
bulunan yakıtın ateşlenmesiyle ortaya çıkan yüksek ısıdan motoru korur. Fazla
ısınmasını engeller.
Şarj Sistemi: Çalışan motorda mekanik enerjiyi elektrik enerjisine
çevirir. Aracın elektrik ihtiyacını karşılar ve aküyü şarj eder.
Marş Sistemi: motorun çalışması için ilk hareketi sağlayan sistemdir.
Ön düzen Sistemi : Aracı istenilen tarafa yöneltmek için ön tekerleklerin
yönlerini değiştirir. Aracın kontrolünü sağlarSüspansiyon Sistemi : Kasis ve çukurlarda yoldan gelecek olan
sarsıntı ve sallantıları üzerine alarak
aracın güvenli ve konforlu şekilde kullanılmasını sağlar.
Frenler: hareket eden aracı en kısa mesafede ve en kısa zamanda durduran
sistemlerdir.
Lastikler :Aracın yer ile temasını sağlayan tek ve en önemli parçalardır. İçinde
bulunan hava ile bulunduğu aracın
üzerindeki yükün taşınmasını sağlar.
GÜÇ AKTARMA ORGANLARI
Debriyaj: Motorla vites kutusu arasındaki bağlantıyı keser, vites değiştirmeyi sağlar.
Vites Kutusu (Şanzıman) : Aracın yol ve yük durumuna göre gücünü ve hızını
ayarlar, geriye hareket etmesini sağlar.
Şaft (kardan mili): Vites ile diferansiyeli birbirine bağlar.
Diferansiyel: Şanzımandan alınan hareketi tekerleklere aktaran dişlilerdir.
Motor devrini düşürerek gücü arttırır.
Akslar: Diferansiyeldeki hareketi tekerleklere aktarır.
Yararlı Bilgiler
1-
Motor yağı kontrolü,
kontak anahtarı kapatıldıktan4 -5 dakika sonra araç düz bir zemindeyken
yapılır. Yağ seviyesi yağ çubuğu ile ölçülür, araçtaki yağ seviyesi iki çizgi
arasında olmalıdır. Yağ seviyesi normalin altına düştüğünde motor fazla
ısınarak yanar. Yağ değişimi yapılırken motor sıcak olmalıdır.
2-
Araç hararet yaptığında rolantide çalıştırmaya devam
edilir. Klima açıksa kapatılır. Motorda ki sıcaklığı azaltmak için araç
kaloriferi açılmalıdır. Radyatör kapağı ıslak bir bezle gevşetilip buhar
tamamen çıktıktan sonra açılır. Radyatör, soğutma suyuna depoluk eder. Su
seviyesi peteklerin üzerinde olmalıdır. İçine konacak su daima temiz olmalıdır.
3-
Motor çalışır haldeyken gaz pedalından ayak
çekildiğinde far ışıkları zayıflıyor ise akü zayıflamış olabilir.
4-
Marşa basıldığında marş motoru dönmez, korna çalmaz ise
sorun aküde ve/veya kutup başlarında olabilir.
5-
Digital göstergeli araçlarda akü takviyesi yapılmaz.
6-
Motor çalışırken marş yapıldığında volan dişlisi, marş
motoru ve marş dişlisi zarar görür.
7-
Hareket halinde ki araçta sol ayak sürekli debriyaj
pedalı üzerinde kalırsa debriyaj balatası aşınır.
8-
Ani ve sert duruş – kalkışlar debriyaj balatasına zarar
verir.
9-
Araçta öz düzen ayarları bozuksa ön lastikler içten ve
dıştan aşınır.
10-
El freni duran aracı sabitlemek için kullanılır. El
freni çekili yola devam edilirse kampanalar ısınır ve fren tutmaz. Çok soğuk
havalarda el freni kullanılmaz, bu durumda fren balataları donarak yapışır.
11-
Lastik hava basınçları, lastik soğukken ölçülmelidir.
Uygun olmayan lastik basınçları araçta çekme ve erken lastik aşınmasına neden
olur.
12-
Lastiklerin araçta takılı kaldıkları dönemde farklı
aşınma özellikleri gösterdiğinden periyodik olarak yer değiştirmeleri önerilir.
13-
Dizel motorlarda egsozt dumanı siyah çıkıyorsa yakıt
pompası, enjektör ve hava filtresi kontrol edilmelidir.
14-
Kışın akünün donmasını engellemek için tam şarj
yapılır.
ARAÇ BAKIMI
Günlük Bakım:
-
Akaryakıt kontrolü
-
Motor yağı kontrolü
-
Radyatör su seviyesi kontrolü
-
Lastik hava basınçları kontrolü
-
Fren hidrolik seviyesinin kontrolü
-
Elektrik donanımı kontrolü
Haftalık Bakım
-
Vantilatör kayış gerginliği
-
Akü bakımı
Akü Bakımı: Akü dış yüzeyi ve kutup başlarının soda veya sıcak suyla
temizlenmesi, plakaların 1cm üzerine saf su eklenmesi, eleman kapak
deliklerinin açık tutulmasına dikkat edilerek yapılır.
Aylık Bakım(1000- 1500 Km) :
-
Hava filtresi bakımı
-
Motor yıkama
Altı Aylık ve Yıllık Bakımlar (5000 – 6000 Km )
-
Motor yağı değişimi
-
Vites kutusu ve diferansiyel yağı kontrolü
-
Motor test edilir.
-
Benzinli motorlarda ateşleme ve yakıt sistemi kontrolü
-
Gerekliyse buji ve platin değilir.
-
Öz düzen kontrolü
-
Lastiklerin periyodik yer değişimi
-
Tekerlek içindeki bilye ve yatak aksamı temizlenir.
-
Fren bakımı yapılır.
EKONOMİK
ARAÇ KULLANIMI
-
Yaz aylarında akşam-gece- sabah saatlerinde benzin
almaya özen gösterin.
-
Yakıt tipini ve markasını dikkatli seçin.
-
Yakıt deposunu ağzına kadar doldurmayın.
-
Benzin alırken mutlaka motoru durdurun.
-
Hava filtresinin temiz olmasına dikkat edin.
-
Rölanti ayarlarının yüksek olamamasına özen gösterin.
-
Motor yenileştirmesinden sonra oluşan sıkılık yakıt
tüketimini arttırır.
-
Fren sıkı olması araç hareketini zorlaştırır. Fazla
yakıt yakılmasına neden olur.
-
Lastik basınçlarının az olması, yer ile lastik
arasındaki sürtünmeyi arttırır. Bu sebeple araç hareket edebilmek için fazla
yakıt harcar.
-
En iyi yakıt ekonomisi düzgün hızlanma ve akıcı araç
kullanımıyla yapılır. Ağır trafikte araç çok yakıt harcar.
-
Ani duruş ve kalkışlar, gereksiz fren kullanımı,
istikrarsız gaz kullanımı yakıt ekonomisini etkiler.
-
Mümkün olduğunca az fren kullanın.
-
Yokuş çıkarken hızınızı korumaya çalışın.
-
Vitesleri mümkün oldukça seri değiştirin.
-
Araç ilk çalıştığında motoru yolda ısıtın.
-
Yüksek hızda araç kullanmayın. 90 km’nin üzerinde araç
daha fazla yakıt harcar.
-
Aracınızı devrinde kullanın.
-
Elektrik akımı gerektiren ekipmanlar yakıt tüketimini
arttırır.
-
Otomobil üzerine monte edilmiş bagaj ve kayak tutucular
yakıt sarfiyatını yükseltir. Gerekmedikleri zaman bunları sökün.
GÜVENLİ SÜRÜŞ
TEKNİKLERİ
AMAÇ:
Sürücülere, trafikte can ve mal
güvenliği için gerekli sürüş teknikleri hakkında bilgiler vermek, hayat
kurtaran özel durumlar ve kurallar hakkında bilgilendirmektir.
GİRİŞ:
Karayollarını kullanan tüm araçların
temel amacı, insanları ve eşyaları güvenli olarak bir yerden diğerine
taşımaktır. Özellikle binek araçlarla yapılan karayolu taşımacılığı hayatımıza
büyük kolaylık, konfor ve keyif getirmiştir. Ancak trafik kazaları ve
tıkanıklıklar başta ülkemiz olmak üzere dünyada karayolu ulaşımını olumsuz
olarak etkilemektedir.
Güvenli sürüş; sürücünün araca tam
olarak hakim olması, doğru yer ve zamanda doğru karar vermesi, dışarıdan gelen
uyaranlara karşı seri cevap verebilmesi için bilinmesi gereken altın kuralları
içerir.
Meydana gelen trafik kazalarının
%97’si insan hatalarından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla trafik güvenliğinde en
önemli faktör insandır. Bu faktörün risk olmaktan çıkması için eğitim şarttır.
Güvenli sürüşe hazırlık;
Psikolojik Hazırlık:
-
Aracınızı daima kendiniz kullanın.
-
Yolcuların sizi yönlendirmesine izin vermeyin.
-
Sabırlı ve hoşgörülü davranın. Diğer sürücülerden gelen
uyarıları sakinlikle karşılayın.
-
Hata yapan sürücüleri uygun şekilde uyarın ve trafikte
saygılı olun.
Dikkat ve Konsantrasyon
-
Direksiyon başında her 1,5 km de ortalama 27 karar
vermek gerekir. Dikkatsizlikle verilen yanlış kararlar kazalara neden olabilir.
-
Araç kullanırken yalnızca yola konsantre olunmalı,
farklı bir şey düşünülmemelidir.
-
Uykulu ve alkollü araba kullanmayın.
Sürüş Pozisyonu
-
Sırtınızı koltuğa dayayın.
-
Koltuk başlıklarını çıkartmayın. Koltuk başlıkları arkadan
gelen darbelerde boyun zedelenmelerini önler.
-
Bacakların durumu debriyaja basıldığında hafif kırık
olacak şekilde olmalıdır.
-
Aracı tek elle kullanmayın. Ellerin direksiyon
üzerindeki konumu saat 9:15 pozisyonu olmalıdır.
-
Sol ayak vites değiştirilmediği durumlarda debriyajın
yanındaki boşlukta tutulmalıdır.
Sıcak Havalarda;
-
Sıcak havalarda lastik havalarını indirmeyin.
-
Camlar sonuna kadar açılmamalıdır.
-
Güneş gözlüğü ve siperlik kullanılmalıdır.
-
Cam önünde gazlı çakmak vs. bırakılmamalıdır.
Yağmurda;
-
Ön cam sürekli temiz tutulmalıdır.
-
Ağır vasıta ve- veya çukurlardan geçerken silecekler
son hızda çalıştırılmalıdır.
-
İyi görünebilmek için kısa farlar gündüzleri de
yakılmalıdır.
-
Bol yağmurda 80km nin altında gidilmelidir.
-
Fren mesafesi uzayacağından takip mesafesi de
arttırılmalıdır.
-
Yol yüzeyinde biriken kir ve toz ilk düşen yağmurla
birleşerek yolu kayganlaştırır.
-
Yağmurlu havalarda ani fren ve hızlanmalardan
kaçınılmalıdır.
Karda;
-
Gaza gereğinden fazla basmak
-
Sert fren yapmak
-
Sert direksiyon hareketleri
-
Debriyajın ani bırakılması
-
Diş derinliği azalmış lastikler kaymaya neden olur.
Araç kaymaya başladığında;
-
Gaza basmayın
-
Freni yumuşatın
-
Direksiyonu yumuşatın
-
Debriyaja basın.
Yoldaki eğimler, virajlar, çukurlar,
tümsekler ve yan rüzgarlar aracın kaymasını kolaylaştıran diğer faktörlerdir.
Karlı havalarda hız düşürülmeli takip mesafesi uzatılmalıdır. Kar lastikleri ve
zincir kullanılmalıdır. Araç üzerindeki karlar mutlaka temizlenmelidir. Frenle
birlikte öne düşerek görüşü kısıtlar. Karlı havalarda uzun farlar yansımaya
neden olacağından kısa farlarla yola devam edilmelidir.
Buzda;
-
Çivili lastik dışında buzda tutunma imkansızdır.
-
Hız düşürülmeli mümkün olan en uzak mesafeden takip
yapılmalıdır.
-
Direksiyon, gaz, fren, debriyaj hareketleri çok yumuşak
olmalıdır.
Güneş görmeyen yerlerde, köprü ve
viyadüklerde, yüksek kesimlerde,rüzgar olan yerlerde olası buzlanma beklenmeli,
dikkatli ve düşük hızda seyredilmelidir.
Siste;
-
Kısa farları kullanın.
-
Silecekleri sık çalıştırın.
-
Takip mesafesini uzatın. Sisli havalarda yol ıslak ve
kaygan olur.
-
Solama yapmayın.
Gece yolculuğu;
Gece yolculuklarında ölümle sonuçlanan
kazalar 2 katına çıkmaktadır. Camlar içten ve dıştan, aynalar, farlar çok temiz
olmalıdır. Gözler daha çabuk yorulacağından sık molalarla sürücü
dinlendirilmelidir. Rahat giysiler giyilmeli, yolcuların dikkat dağıtmasına
izin verilmemelidir.
Rüzgarlar , tünel çıkışları, köprü üstleri ve
yüksek araçları sollarken olur. Yan rüzgarlar aracın yön değiştirmesine neden
olabileceğinden bu alanlarda hız düşürülmelidir.
Araç kullanırken daima motorun sesi
dinlenmeli, uygun zaman ve yerde vites değişimi yapılmalıdır. Silecek
lastiklerini 6 ayda değiştirmeli ıslak yollarda solama yapmadan son hızda
çalıştırılmalıdır. Bagajlar yer değiştirmeyecek şekilde yerleştirilmeli, araç
içinde taşınan eşyalar görüş engelleyen yerlere konmamalıdır.
Virajlarda gereğinden fazla gaz vermek
ya da fren yapmak aracın kaymasına neden olur. Kavşaklar en çok kaza olan
yerlerdir. Her türlü kavşak girişinde mutlaka yavaşlanmalı ve sinyal
verilmelidir. Kavşak içinde ışıkları görebileceğiniz yerde durun, arkadan gelen
korna sesiyle hareket etmeyin, yanlışlıkla basılmış olabilir. Ölümle sonuçlanan
kazaların en başında hatalı solama manevrası gelmektedir. Solama yapmadan doğru
yerde, zamanda, hızda ve doğru viteste olduğunuzdan emin olun.
Durma -
Frenleme
Aracın hızını sıfırlayarak,
sabitlenmesine durma denir.
İyi bir sürücü, aracını mümkün olan en
kısa mesafede durdurabilmeli, uygun ivmeyle yavaşlatabilmelidir.
Duruş Mesafesi; sürücünün tehlikeyi fark edip duruncaya
ve/ veya yavaşlayıncaya kadar olan zamanda yapılan yol ile fren mesafesin,
toplamına eşittir. Bu arada geçen zaman da duruş zamanıdır.
Aracın lastiklerinin yol üzerinde
meydana getirdiği şekillere iz denir. Bu izlerden aradın hızı, durma ve fren
mesafesi anlaşılabilir.
Sürücünün tehlikeyi fark edip frene
basması anına kadar geçen zamana reaksiyon mesafesi denir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)